Malatya'da geleneksel yöntemler hastalara umut oluyor!

Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulayıcısı Dr. Öğr. Üyesi Feyzi Doğru, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının modern tıbbı destekleyici rolüne dikkat çekerek, özellikle kronik hastalıkların yönetiminde bu uygulamaların önemli katkılar sunduğunu belirtti.

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Feyzi Doğru, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Tıp, bir bütün olarak ele alınmalı

Tıbbı farklı dallara ayırmanın doğru bir yaklaşım olmadığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Doğru, 'Tıp, geçmişten bugüne süregelen bir tedavi anlayışıdır. Bugün 'alternatif tıp' olarak adlandırılan uygulamalar, aslında geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemleridir. Klasik ya da modern tıbbın dışında kalan bu uygulamaları 'alternatif' olarak tanımlamak yerine, Sağlık Bakanlığımızın da ifade ettiği şekliyle 'geleneksel ve tamamlayıcı tıp' demek daha isabetlidir.' dedi.

Modern tıp tedavi edici değil, takip edici

Modern tıbbın gelişiminin son 300–400 yıllık bir sürece dayandığını ifade eden Dr. Doğru, Sanayi Devrimi ile birlikte kimya ve farmakolojinin ön plana çıktığını, bu gelişmelerin pozitif bilimleri öne çıkardığını söyledi. Ancak bazı hastalık gruplarında, özellikle kronik hastalıklarda, modern tıbbın tedavi edici değil, takip edici bir yaklaşım benimsediğini belirtti.

Geleneksel uygulamalar, yaşam kalitesini yükseltir

Hipertansiyon, diyabet gibi kronik hastalıkların modern tıbbın iyileştiremediği ancak sürekli takip edilmesi gereken hastalık gruplarından olduğunu aktaran Dr. Doğru, 'Bu noktada geleneksel uygulamalar, hastalığın etkilerini azaltmak ve bireyin yaşam kalitesini yükseltmek adına önemli bir destek sunar. Modern tıpta amaç çoğu zaman hastayı rahatlatmak, yaşam kalitesini artırmak ve hastalığın seyrini kontrol altında tutmaktır. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları ise bu süreci destekleyici bir rol üstlenir.' diye konuştu.

'Tıbb-ı Nebevi dediğimiz uygulamalar, Peygamber Efendimizin sünnetiyle şekillenmiş yöntemlerdir'Geleneksel tıbbın kültürel ve dini yönüne de değinen Dr. Doğru, 'Tıbb-ı Nebevi dediğimiz uygulamalar, Peygamber Efendimizin sünnetiyle şekillenmiş yöntemlerdir. Hacamat, sülük tedavisi, doğal beslenme gibi uygulamalar hem kültürümüzde hem de dinimizde yer bulmuş, halk arasında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu uygulamalar, geleneksel Çin tıbbının bir parçası olan akupunktur gibi yöntemlerle birlikte ele alınabilir. Ancak bizim kültürümüzde ve inancımızda yer bulduğu için hacamat gibi uygulamaları İslami tıp kapsamında değerlendirmek mümkündür.' dedi.

Doğru ellerde, doğru yöntemlerle uygulanmalı

Dr. Doğru, bu tür uygulamaların halk sağlığı açısından bazı riskler barındırabileceğini vurgulayarak, 'Kanla bulaşan hastalıkların önlenmesi, bitkisel ürünlerin doğru şekilde kullanılması gibi hususlar büyük önem taşır. Bu nedenle uygulamaların uzman kişiler tarafından, uygun koşullarda yapılması gerekir. Hacamat, sülük, fitoterapi gibi uygulamalar halk arasında yaygın olarak kullanılmaktadır. Biz hekimler olarak önersek de önermesek de hastalarımız bu yöntemleri geleneksel olarak uygulamaktadır. Burada önemli olan, bu uygulamaların bilinçli, doğru ellerde ve sağlık riski taşımayan ortamlarda gerçekleştirilmesidir.' ifadelerini kullandı.

Doğal beslenme tedavi öncesi önemli bir adım

Doğal beslenmenin de tedavi öncesi önemli bir adım olduğunu belirten Dr. Doğru, 'Vücut daha az şeyle uğraşırsa iyileşmeye daha fazla zaman bulur. Bu nedenle doğal beslenme, kişinin daha iyi hissetmesini sağlayan bir yöntemdir. Basit bir bitkisel preparatla ciddi hastalıkların önüne geçmek mümkün olabilir. Ancak burada da ilk şartımız, doğru bitkinin doğru şekilde, doğru kişiler tarafından önerilerek kullanılmasıdır.' dedi.

Geleneksel tıbbın modern sağlık sistemine entegrasyonunun bilimsel çalışmalarla desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Doğru, üniversite bünyesinde yürütülen akupunktur ve hacamat gibi uygulamalara yönelik deneysel çalışmaların sürdüğünü belirtti. Dr. Doğru, 'Herhangi bir tedavi edici ilacın geçirdiği deneysel süreçler, bu uygulamalar için de geçerli olmalıdır. Bu çalışmalarla elde edilen veriler literatüre kazandırılarak uygulamaların kanıt düzeyi yükseltilmekte, bilimselliği pekiştirilmektedir. Geleneksel tıbbın modern sağlık sistemine entegrasyonu mümkündür, hatta gereklidir.' şeklinde konuştu.

Hacamatın, belirli günleri var

Dr. Doğru, 'Merkezimize başvuran hastalarımız, muayene sonrası uygun görülen uygulamalara yönlendirilmekte. Hacamat, sülük, akupunktur gibi yöntemler, belirli prosedürler çerçevesinde güvenli şekilde uygulanmaktadır. Örneğin hacamat, hicri ayların dolunaydan sonraki günlerinde önerilmektedir. Sülük uygulaması için ise kan tahlilleriyle hastanın uygunluğu değerlendirilir.' ifadelerine yer verdi.

'Korkular bilgilendirme ile aşılır'

Son olarak uygulamalara yönelik çekincelere değinen Dr. Doğru, 'Kişi bilmediği şeyden korkar. Bu nedenle hastalarımıza uygulamalarla ilgili detaylı bilgilendirme yapıyoruz. 'Acı verir mi, yan etkisi var mı?' gibi sorulara açıklık getiriyoruz. Tüm riskleri değerlendirip ekarte ettikten sonra, hastayı en konforlu şekilde tedavi sürecine yönlendiriyoruz. Bu uygulamaları yapmak isteyen vatandaşlarımız, Sağlık Bakanlığı ruhsatlı merkezlerde gönül rahatlığı ile yapılabilir.' ded

Bakmadan Geçme