Malatya'da gecikmenin sebebi belli oldu..! Kaynaklar yetersiz kaldı… Yetki kimde?
TMMOB Mimarlar Odası Genel Merkez Sekreteri Tores Dinçöz, 6 Şubat depremleri sonrası Malatya'nın da aralarında bulunduğu depremden etkilenen 11 ilde kaynakların yetersizliği ve kurumlar arası yetki karmaşasının gecikmelere neden olduğunu söyledi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve deprem bölgesindeki tüm şubelerde ‘Yerinde Dönüşüm’ süresinin uzatılmasıyla ilişkin basın açıklaması gerçekleştirildi.
TMMOB Mimarlar Odası Genel Merkez Sekreteri Tores Dinçöz’ün katılımıyla Malatya Mimarlar Odası’nda yapılan basın açıklamasında deprem bölgesinde yaşanan gecikmelerin nelerden kaynaklı olduğunu belirtti.
TMMOB Mimarlar Odası Genel Merkez Sekreteri Tores Dinçöz, 6 Şubat depremlerinin son yüzyılda yaşanan en büyük afet olduğunu ve resmi verilere göre 50 binin üzerinde vatandaşın hayatını kaybettiğini vurguladı.
Dinçöz, Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşanan yıkımın boyutunu nedeniyle barınma sorununun çözülmesi için dönüşüm ve yeniden yapılaşma başlatılmasına karşın, sürece yönelik aksaklıkların devam ettiğini dile getirdi.
Depremlerin ardından afet öncesi ve sonrası süreçleri etkileyecek yasal düzenlemeler, Cumhurbaşkanlığı Kararname ve Kanun değişiklikleriyle riskli ve rezerv alanlarda kamulaştırma, yeniden yapılaşma ve kalıcı konut yapımlarına başlandığını hatırlatan Dinçöz, orta hasar ve üzeri hasarlı yapıların yerinde yeniden yapımına yönelik hibe ve kredi düzenlemelerinin de yürürlüğe girdiğini belirtti.
“Hasar Tespitlerde Süreç Kilitlendi”
Ancak Dinçöz, özellikle Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya'da süreçte yaşanan aksaklıkları detaylandırdı:
- Riskli ve rezerv alanlardaki planlama süreçlerinde sorunlar devam ediyor.
- Hasar tespitlerine yönelik itirazlar ve hukuki süreçler sürüyor, ağır hasarlı yapıların yıkımı henüz tamamlanamadı.
- Orta ve az hasarlı yapılarda güçlendirme uygulamaları bitirilemedi.
- Planlama ve altyapı sorunları devam ediyor, mevcut imar planları bazı bölgelerde revize edilmedi.
- Yeni kentsel gelişim alanlarında nüfus ve altyapı ihtiyacı gibi planlama kriterleri belirsizliğini koruyor.
- Yeni imar planlarının tamamlanamaması nedeniyle kadastro sorunları devam ediyor.
- Bazı illerde ihtiyacın üzerinde konut üretimi yapıldığı tespit edildi.
- Yurttaşlar, hak sahipliği, yapım süreçleri ve mali destekler konusunda yeterince bilgilendirilmiyor.
- Hibe ve kredi miktarları yetersiz kalıyor.
- Yerel yönetimler ve ilgili idarelerde kaynak yetersizliği nedeniyle sürecin sağlıklı yürütülemediği, kurumlar arası yetki karmaşası nedeniyle uygulamaların aksadığı gözlemlendi.
Dinçöz, barınma ihtiyacının karşılanması için yerinde dönüşüm projelerinin, hasar tespitleri, imar planlarının yapımı, kadastro uygulamaları, hak sahipleri ve maliklerin tespiti, yapı ruhsat başvuruları gibi süreçlere bağlı olarak henüz tamamlanamadığını ifade etti.
“30 Haziran Son Başvuru Tarihi Yetmez, Süresiz Uzatılmalı!”
Tores Dinçöz, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlükleri tarafından yerinde dönüşüm başvurularında son başvuru tarihinin 30 Haziran 2025 olarak duyurulmasına tepki göstererek Dinçöz, "Bölgede afetlere karşı sağlam, sağlıklı ve güvenli yapılı çevreler oluşturulması, depremlerden etkilenen yurttaşlarımızın yerinde barınma olanaklarının sağlanması amacıyla yürütülen proje ve uygulamalara yönelik başvuru sürelerinin süresiz olarak uzatılması ve sağlanan mali yardımların artırılması zorunludur" dedi.
Dinçöz, dönüşüm ve yenileme uygulamalarının kamu yararını gözeten, bilimsel şehircilik ve planlama ilkeleri çerçevesinde nitelikli mimarlık hizmetleri ile yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Dinçöz, kentsel ve kırsal alanlarda mevcut yapı stokunun aynı imar koşullarında dönüştürülmesi yerine, ekonomik, sosyal, çevresel ve kültürel etkenleri bütüncül biçimde dikkate alan kapsamlı kentsel yenileme, onarım ve dönüşümün planlanmasına ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Mimarlar Odası olarak, bu süreçlere katkı sunmak amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan randevu talep edildiğini aktaran Dinçöz, kurumlar arası işbirliğinin artırılması ve kamusal denetimin etkinleştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.