Kasaplarda Şap Etkisi Yok: Gönül Rahatlığıyla Tüketin!
Şap hastalığından dolayı et tüketme konusunda endişe duyan vatandaşlara yönelik açıklamalarda bulunan Malatya Kasaplar Odası Başkanı Yusuf Küçer, 'Bizim etlerimiz mezbahalarda veteriner kontrolünde kesiliyor. Sağlığa zararlı olacak hiçbir hayvan kesinlikle tüketime sunulmaz' dedi.
Kurban Bayramı süresince hayvan pazarlarında şap hastalığı hızla artış gösterdi. Tarım ve Orman Bakanlığı da şap hastalığına karşı alınan önlemleri açıkladı. Bu kapsamda tüm hayvan satış yerlerinin faaliyetlerinin 81 ilde geçici süreyle durdurulduğu bildirildi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Kurban Bayramı öncesi ve sırasında da hayvan hareketleriyle ilgili yeni uygulamaların devreye alındığı vurgulanırken, hastalığın yeni bir serotipi olan "SAT1"in tespit edildiği kaydedildi. Yapılan açıklama sonrası bazı vatandaşlarda et tüketimine karşı endişe başladı. Konuya dair açıklamalarda bulunan Malatya Kasaplar Odası Başkanı Yusuf Küçer ise vatandaşların kasaplardan et alırken endişe etmesine gerek olmadığını vurguladı.
Tedarikte sıkıntı yok
Tedarik konusunda sorun yaşamadıklarını kaydeden Küçer, kasapların besilerden hayvan aldıklarını ve hayvan naklinin serbest olduğunu söyledi Küçer, “ Şu an tedarik açısından bir sıkıntımız yok. Çünkü genelde hayvancılık artık besilerde oluyor. Hayvan pazarları orada küçük danaların alışverişin yapıldığı yer.
İnsanlar bu farkı anlamıyor. Mesela normalde bizde grip hastalığı vardır insanlarda. Bu da hayvanlar arasında bir griptir. insanları hasta edecek veyahut da insanlara bulaşacak bir hastalık değil. Ama hayvanlar arasında büyük sıkıntı yarattığı için devlet buna böyle bir tedbir koydu. İkinci bir emre kadar Türkiye genelinde bütün hayvan pazarları kapalı olacak. Besilerde şu an böyle bir şey yok. Hayvan nakli serbest. Yani raporlar alındığı sürece, veterinerliklerden, tarım il müdürlüklerinden alınan raporlar doğrultusunda il denile hayvan nakliyatı serbest.” diye konuştu.
Fiyat arttı mı?
Et fiyatlarının şap hastalığı nedeniyle artmasının söz konusu olmadığını belirten Küçer, şu ifadeleri kullandı:
“Şap hastalığı duyulduktan sonra fiyatlarda bir artış söz konusu olmadı, şu an Türkiye genelinde ete ciddi böyle bir talep azlığı var. Kurban Bayramı'ndan çıktığımız için herkesin hemen hemen evinde şu an et var. Bu yüzden işler çok stabile gidiyor. Ancak biz ithal eden bir ülkeyiz. Bunlar dolara, euroya, mazota, elektriğe yani enerjiye bağlı bir şey. Bunlara ne kadar zam gelirse, ister istemez her şeye zam gelir.”
Gönül rahatlığıyla tüketebilirler
Şap hastalığına karşı hayvan kesimlerinin veteriner hekimlerin kontrolünde devam ettiğini aktaran Küçer, vatandaşların gönül rahatlığıyla et tüketebileceğini dile getirdi. Sağlığa zararlı olan hiçbir etin satışa sunulmayacağını vurgulayan Küçer, “Şap hastalığını duyan bazı vatandaşlar kırmızı et tüketmekten birazcık uzaklaşmış. İçleri rahat olabilir. Kasaplardan gönül rahatlığında gelip alabilirler. Konuya vakıf olmayan insan mesela ben kasap olmasam, bu işi bilmesem şap hastalığı var deriz. Biz de ister istemez bir korku oluştururuz. Ama mesela bir verem olsa veyahut hayvandan geçen şarbon hastalığı olsa korkulur. Bizim etlerimiz mezbahalarda veteriner kontrolünde kesiliyor. Sağlığa zararlı, insan sağlığına zararlı olacak hiçbir hayvan kesinlikle ve kesinlikle tüketime sunulmaz. Merdiven altı tabir ettiğimiz yerlerde görmeden getirip yaparlar mı Onu bilmiyoruz ama bizim Malatya'daki kasaplarımızın diyebilirim % 100'ü de hepsi mezbahalarda kesiliyor. Gönül rahatıyla yiyebilirler.
Birinci muhatap biziz eti satarken. En azından alan götürüp onu pişirip yiyecek. Biz çiğ olarak bu etle uğraşıyoruz. Elimizi sürüyoruz. Devamlı nefes alma aralığındayız. Öyle bir hastalık olmuş olsa ilk önce biz hasta oluruz. O yüzden kasaplarımız o tür etlerden uzak durur. Ama şap hastalığı dediğim gibi insana bulaşan bir hastalık değil. Et ile alakalı bir hastalık değil. Yani büyük başın solunum yollarıyla ilgili olan bir hastalık. Grip gibi düşünün. Yani hayvandan hayvana geçen bir hastalık olarak düşünün. İşte ayaklarında bazı rahatsızlıklar olur. Burnu akar, ağzında burnunda yaralar olur. Bunu vatandaşlarımızın bilmesi lazım. Kesinlikle öyle bir gönül rahatlığıyla et alıp tüketebilirler. “