Er'den Malatyalılara sitem: Çevre Şehircilik ve TOKİ Bizden Yaka Silkiyor
Malatya'da 'Deprem Sonrası Göçün Yerel Yönetimler Açısından Avantajları ve Dezavantajları' çalıştayına katılan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, şehrin inşası için vatandaşların yeterince yardımcı olmadığını belirterek, 'Hem Çevre Şehircilik hem TOKİ artık bizden yaka silkiyor.' dedi.
Malatya Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Kent Konseyi ve üniversitelerin işbirliğinde Deprem sonrası göçün yerel yönetimler açısından avantajları ve dezavantajları’ çalıştayı, Sanat Merkezi konferans salonunda gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Görevlisi Cumali Aydoğan’ın Yaptığı çalıştaya, Dirençli Kentler Yönetimi Sunumuyla Malatya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Seyithan Tekin, Yerel Hizmetler ve Beklentiler Sunumuyla Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Nusret Mum, Sosyal ve Katılımcı Belediyecilik Sunumuyla Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Göktolga, Afet ve Kriz Yönetimi Sunumuyla İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Boyraz Katıldı. Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er ise göçün yanı sıra deprem bölgesine ayrılan kaynaklara değindi.
“Demografik yapı bozuldu”
6 Şubat depreminin sadece binaları, iş yerlerini yıkmadığını belirten Er, demografik yapının da depremlerle birlikte bozulduğunu dile getirerek, “Birçok yapımız da bozuldu. Demografik yapı bozuldu. İnsanımızın yaşam biçimi değişti. Göç dünyada en büyük sorun biliyorsunuz. Gelişmiş emperyalist ülkelerin, ülkelerimizde maalesef zayıf gördüğü her alanı kaşıyarak buralarda insanları göçe zorlamasını görüyoruz. Bir de özellikle afetten dolayı bir göç hadisesinden bahsediyoruz. Bunun en canlı örneğini biz yaşadık. Bir konteyner kente, konteyner şehirde insanın yaşam biçimi tamamen değişiyor. Orada bir insanın, bir ailenin, çocukların bir iki yıl kaldığını düşünün ve yaşam biçimi değişti. Kültürü değişiyor icabında. Çünkü insanlar kendi mahallesinden, kendi sokağından, yaşam biçiminden farklı bir yaşamla, farklı ortamla tanışıyor. Malatya yönetimini aldığımızda, seçim döneminde de söyledik. Sonrasında da bunu hep söyledik. Biz Malatya'yı Malatyalılarla birlikte yöneteceğiz. Kim Malatyalılar? üniversitelerimiz, STK'larımız ve sizler. Malatya'nın en önemli konusu olan göç olayını konuşuyoruz. Hakikaten neler yaparız, neler yapabiliriz? diye. Bundan sonra dirençli şehirler oluşturacağız. Yeni bir şehir oluşturuyoruz. Şunu da özellikle ifade edeyim. Malatya'mız ayağa kalkıyor. Hiçbir endişeniz olmasın.” ifadelerini kullandı.
Deprem bölgesinin aylık gideri 100 milyar lira
Deprem bölgesine ayrılan kaynaklara da değinen Er, deprem bölgesinin aylık 100 milyar lira olduğunu söyledi. Ekonomik sıkıntılara rağmen ödemelerin yapıldığını vurgulayan Er, şunları kaydetti:
“Birkaç gündür Ankara'daydım. Allah devletimize zeval vermesin. Gerçekten zor imkânlara rağmen aylık 100 milyar lira deprem gideri var. Burada hiçbir şey ihmal edilmeden, sıkıntılara rağmen ödemeler yapılıyor. Hakikaten ne kadar ekonomik bir sıkıntı olduğunu Ankara'ya son gittiğimde gördüm.
Ekonomik bir sıkıntı var. Bunu hepimiz biliyoruz ama deprem konutları ile ilgili bir kısıtlama yapmıyorlar. Bunlar gerçekten büyük bir nimet. Yerel yönetimlerin bu işlerin üstesinden kendi bütçeleriyle kalkma imkânları hiç yok. Yapamaz mümkün değil ama biz ne yapıyoruz? Allah'a şükür işi bildiğimiz için biz ona katkı sunuyoruz. İşlerimizi hızlandırıyoruz.
Bunu bir kez daha söyleyeyim. Geldiğim günden beri hep bir söylemim var. Hatırlarsanız derim ki: "Malatyalılar bize yardımcı olsun. Biz bu şehri hızlıca ayağa kaldıralım." İnanın bana yardımcı olsalar bir yıl da ayağa kaldırırız. Bakın gördünüz hakikaten 6 ay gibi bir süre zarfında organize olup şehrin nasıl ayağa kaldığını hep birlikte gördük. TOKİ'nin, Emlak Konut'un, kendi becerimizi de biliyoruz. Oraların kabiliyetlerini de biliyorum. Bunu niye söylüyorum arkadaşlar? Bakın ne diyorum ya buraya kaynak geliyor. Bu kaynaklar varken bir an önce ayağa kalksın şehir. Neden? Sıkıntılı bir coğrafyada yaşıyoruz. Güneyimizde her an bir sıkıntı olabilir. Bir sıkıntı olsa ne olacak? Buraya ayrılan ödenek emin olun yavaşlamaya başlar veya uçar gider. Niye? Daha öncelikler var. Allah korusun 6.2 büyüklüğündeki 10 saniyelik bir deprem süresi uzun olmuş olsa bütün gözler bırak Malatya'yı, Antep'i bütün gözler İstanbul'a çevrilir. Allah vermesin.”
Ankara Malatya’dan Yaka Silkiyor
Malatya’nın inşası konusunda vatandaşların yeteri kadar yardımcı olmadığını ifade eden Er, şu şekilde konuştu:
“Ben diyorum ki arkadaşlarımız bize patinaj yaptırmasınlar. İşimizi kolaylaştırsınlar. Hala daha yürütmeyi durdurmalarla uğraşıyoruz. Biz bu şehri şu ankinden çok çok çok daha iyi yapabilirdik. Kiltepe'nin tamamını rezerv alanı ilan etmiştik. Oradaki dirençle yarısı gitti. Mahallelerin birçoğunu hep böyle etaplara böldük farkındaysanız. Tamamını yapamadık. Yeşilyurt GündüzBey dedik dünya para harcadık. Güzel, koruma amaçlı imar planı yaptık. Bakanı, TOKİ’yi bunalttılar. Üzülerek söylüyorum bunu hep kamuoyunda. Ben Malatya’ya üzülüyorum. Geçen gün konuştuk konuştuk. Dedim ya siz benim kütüğümü aldıracaksınız Malatya'dan.
Biz bu kadar zorluk görmedik diyorlar. Ya emin olun en zor il sizin iliniz diyorlar. Hem Çevre Şehircilik hem TOKİ artık bizden yaka silkiyor. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum ki birbirimize söyleyeyim Bunu çevremize, muhtarlarımıza, bunlara iletelim. Gerçekten bazen insan sıkılıyor devlet hazirunu geldiği zaman buradaki davranış, buradaki oluşan şeyler nedeniyle.”