Deprem sonrası Malatya'yı bekleyen tehdit: 70 bin kişi neden geldi? asıl sorun bundan sonra…!
İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Koçyiğit, Malatya'ya gelen kayıtsız ve vasıfsız iş gücünün ciddi sorunlara yol açabileceği konusunda uyardı. Kayıt dışı göçün kayıtlı iş gücünü tehdit ettiğini belirten Koçyiğit, asıl sıkıntıların iş yerleri teslim edildikten sonra ortaya çıkacağını ifade etti.
Malatya’da, “Deprem Nedenli Göçün Malatya Ekonomisine Etkisi Çalıştayı” düzenlendi. Sanat Merkezi Konferans Salonunda düzenlenen panelde konuşan İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Koçyiğit, özellikle deprem sonrası Malatya'ya gelen yaklaşık 70 bin kayıtsız ve vasıfsız iş gücünün şehrin geleceği için önemli bir tehdit oluşturduğunu dile getirdi.
200 bine yakın kişi Malatya'yı terk etti
2023 yılında yaşanan asrın felaketinden sonra, resmi verilere göre 102 bin 621 kişi Malatya’dan ayrılırken, 34 bin 414 kişi şehre geldi. 2024 yılında bu sayı 36 bin 932 kişiye ulaştığını ifade eden Prof. Dr. Koçyiğit, “Şimdi burada belki sorgulanması gereken nokta şu: 6 Şubat depremini yaşayan Malatya'dan resmi verilere göre kaydını aldıran 200 bine yakın kişi Malatya'yı terk ederken, bu arada 34 bin kişi Malatya'ya niçin gelmiş?” sorusuna dikkat çekti.
Deprem sonrası veriler şaşırttı
Malatya’nın her yıl ortalama yaklaşık 20-25 bin kişi göç aldığını vurgulayan Koçyiğit, bu sayının özellikle 6 Şubat depremleri sonrası hızlandığının altını çizdi. Deprem sonrası 2 yıllık süreçte Malatya’nın iş gücüne katılım oranında artış yaşanmasına dikkat çeken Prof. Dr. Koçyiğit, “İş gücüne katılım bağlamında 2024 ve 2023'e göre 4.8 puan ve 2022'ye göre de 2.2 puanlık bir artış görülüyor. Şimdi burada Malatya'dan 200 bin kişi gitmişken iş gücüne katılım oranında nasıl bir yükselme söz konusu oldu? Bunun tartışılması gerekiyor, Malatya’da, istihdamdaki artış önemli ölçüde yeniden yapılanma görülüyor. Bu durum inşaat sektörü ve kayıt dışı hizmet sektöründen kaynaklanan bir artış olarak karşımıza çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Bu veriler doğrultusunda Malatya'nın esasında nüfus yapısının önemli bir değişime uğradığını belirten Prof. Dr. Ali Koçyiğit, Malatya'nın nüfus yapısında önemli bir değişim meydana geldiğini açıkladı. Resmi verilerde 102 bin, gayri resmi 200 bin kişinin Malatya'yı terk ettiğini kaydeden Koçyiğit, yerli iş gücünün alınan göçün iki katı oranında piyasadan dışlandığını belirtti.
Asıl sorun iş yerleri teslim edildikten sonra başlayacak!
Kayıt dışı iş gücüyle ilgili asıl sorunların iş yerleri teslim edilmesinden sonra yaşanacağını vurgulayan Prof. Dr. Koçyiğit sivil toplum kuruluşlarını, belediyeyi ve valiliği kayıt dışı göçü kayıt içine alınması gerektiği konusunda uyardı. Koçyiğit sözlerine şöyle devam etti: “Bakın yeni yapılanmalar doğrultusunda yakında konutlar ve iş yerleri teslim edilecek. Şimdi bu iş yerleri teslim edilecek insanlar normalde deprem öncesi esasında kayıt içinde olan insanlar. Kayıt içinde olan ticaret erbapı. Peki, dışarıdan gelenler kayıt içinde mi? Şu anda değil. Şimdi burada önemli bir problem ne zaman ortaya çıkacak? O konut işyerleri ve konutlar teslim edildikten sonra. Çünkü kayıt dışı göçün kayıt içi göçle rekabette önemli bir avantajı var. Vergi avantajı, konteynerlarda yaşıyorlar, kira avantajları var, devletin yaptığı transfer ödemeleri var. Dolayısıyla esas problem bu iş yerlerinin tesliminden sonra başlayacak. Sivil toplum kuruluşlarının, belediyenin, valiliğin bu konuda ön çalışmaları yapmaları gerekiyor. Yetkililerin bu iş yerlerini teslim ettikten sonra kayıt dışındaki kişilerin kayıt içindekilerle nasıl rekabet edeceklerini bilmeniz gerekir. Burada kayıt dışı olanlar kayıt içindekileri piyasadan silme durumuyla karşı karşıya kalacak. Yani şöyle düşünün. Sizin bir iş yeriniz var, kira ödüyorsunuz, iş gücü çalıştırıyorsunuz, ona maaşını ödüyorsunuz. Belli bir sermayeniz var. Ama bir tanesi geliyor. Sizin iş yerinizin önüne bir tezgah açıyor. Sizin sattığınız ürünün aynısını satmaya başlıyor. Nasıl rekabet edeceksiniz? Kirası var mı? Elektrik, su giderleri var mı? İş gücü giderleri var mı? Yok. Dolayısıyla Malatya'ya son 2 yıl içerisinde yani deprem sonrası dönemde gelmiş, vasfı düşük olan iş gücü olduğunu da göz önünde bulundurmanız gerekiyor. Vasıflı iş gücünü vasıfsız iş gücüyle nasıl rekabet ettireceksiniz? Vasıfsız iş gücünü nasıl eğiteceksiniz ve iş gücüyle işi nasıl uyumlu hale getireceksiniz. Kayıt dışı iş gücünü ekonomik olarak kazandığı rahatlıktan nasıl koparacaksınız? Bunlar çok önemli. Mesela insanlar kendilerine ev tahsis edildiği halde gitmek istemiyorlar. Konteynerda yaşamayı tercih eden insanlar var. Niçin? Elektrik ucuz değil mi? Kira vermiyor. Hatta kendisine tanzim edilen evi kiralamaya düşünen insanların olduğu bile söyleniyor. Şimdi burada önemli bir sorun var. Aynı şey iş yerleri için de geçerli” dedi.
Bölgesel teşvik programları yanlış uygulanıyor!
Göçmenlerin iş gücü piyasasına entegrasyonunu kolaylaştıracak mesleki eğitim programlarına bir an önce alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Koçyiğit, bölgesel kalkınma politikaları bağlamında tedbirlerin alınması gerektiğini ifade etti. İç göçün neden olduğu bölgesel dengesizlikleri azaltmak için özellikle göç veren bölgelerde ekonomik kalkınma projelerinin devreye sokulması gerektiğini hatırlatan Koçyiğit, teşvik politikaları Türkiye'de yıllarca yanlış uygulandığını dile getirdi. Her şehrin kendine özgü bir yapısı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Koçyiğit, “Bölgelerin özelliklerini bilmeden teşvik politikaları genel anlamda şehirler arasındaki rekabete dayalı bir teşvik politikası uygulanmaya çalışılıyor. Her şehrin, her bölgenin kendine özgü yapısı var. O zaman teşvik politikalarını buna göre yönlendirmeniz gerekiyor. Göçmenlerin özellikle haklarını koruyacak politikaları da devreye sokmanız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Kayıtlı iş gücü kayıt dışı iş gücüne feda edilmemeli!
Kayıt dışı göçü kayıt içine alacak yasal çerçevelerin oluşturulması gerektiğini söyleyen Koçyiğit, şunları ekledi. “Kayıt dışı göçmenler bağlamında kayıt dışı istihdamı önlemek büyük önem taşıyor. Bakın vasıfsız iş gücü herhangi bir bölgeye göç yoluyla gittiğinde, gittiği bölgedeki iş gücüyle rekabete giriyor. Bunlar kayıt dışı oldukları için daha düşük ücret çalışmak konusunda hevesli oluyorlar. Çünkü zaten geldikleri bölgede imkansızlıklara geliyorlar. Gittikleri yerde de iş bulabilmek için hali hazırdaki ücret düzeyinin altında çalışmaya gönüllü oluyorlar. Yerli iş gücü dışarıdan gelenlerle rekabet edemiyor. Yerli iş gücü piyasadan dışlamış oluyor. Yani iş gücü piyasası dışına itiliyor. Peki iş gücü piyasası dışına itilmesinin önemi ne? Önemi şu. Bu insanlar iş gücü piyasasının dışına çıkarsa sizden işsizlik sigortası talep edecekler. Devletten talep yardım talep edecekler. Sosyal güvenlik harcamalarınız artacak. Dolayısıyla göç olayı çok basite alınacak bir konu değil. Sizin özellikle dışarıdan gelen göçün yerli iş gücünü piyasadan dışlamaması için bunları kayıt içine alacak politika tedbirlerini devreye sokmanız gerekiyor. Son olarak şunu söyleyeyim. Özellikle kayıt içindekilerin kayıt dışındakilere feda edilmemesi gerekiyor” dedi.