Asiye Türkan Aile Danışmanı / İlahiyatçı

Sözlerime kanat taktım, yüreğini açar mısın?

Asiye Türkan Aile Danışmanı / İlahiyatçı

Söz, ya hayalleri cümlelere döküp beklentileri dile getirmek ya da içindeki sıkıntıları dile getirip kendini ifade etmek içindir. Her ne için söylenirse söylensin; içinde anlaşılmak ve anlamayı istemek vardır. 

Anlaşılmayan her söz, hedefe ulaşmayan ok misali hayal kırıklığıdır. Ümidin ve umudun kırılışıdır. Benim maksadım da anlaşılmak, senin dünyanda yer etmektir.

Yüreğime yüreğini açar mısın?

Yaşadığın ömür, senin tek imkanın. İkinci imkanı olmayan bir hayatın içindesin. Ve bir daha bu günleri yaşamayacaksın. İnsanın hayatına fırsatlar her zaman gelmez. Bazen de kaybedince anlar. Elindekiler senindir. Başkalarının elindekiler ise seni mutlu etmez. 

Peki, elindekilerin kıymetini biliyor musun?

Hayatta alınan en büyük karar; eş, iş ve sağlığı sunacak olan aşdır. Eşini, işini ve aşını iyi seçersen; hem bu dünyada hem de ahirette mutlu olursun. Lakin asıl iş, bu seçimini yaptıktan sonra başlar. Seçim yapmak; sorumluluk almak demektir. 

Sorumluluğunu ihmal edersen büyük acı çekersin. Bedelini ödemeye hazır mısın?

Evlilik akabinde anne ve babalar akrabalardır. Eşin ve çocukların ise ailendir. Akrabalarını iptal edersen aileni de ihmal etmiş olursun. Önceliğini belirlemelisin. Önceliğin ailen olmalıdır. Anne baban ise elbette çok önemlidir. Saygıda asla kusur etmemeli; duasını alma gayreti içinde olmalısın. 

Önceliğin olması gereken aileni ihmal edersen, çok önemli olan anne ve babanı mutlu edebileceğini mi sanırsın?

Bir evde güven ve adalet varsa, sınırlar ve sorumluluklar belli ise mutlu olmaktan başka yol yoktur. Şartlı beraberlikler insanı kör eder. İnsanın özgür olduğu, mecbur hissetmeden yaptığı her eylem, meyvesini bol bol verir. 

Özgürlüğü kısıtlanmış, kendini değersiz hissetmiş eşinin seni mutlu edeceğini mi beklersin?

Her şeyi bilmek zorunda değilsin. Bilmediklerini bir bilene sorabilirsin. Dört duvar arasında yaşananlara şahit olan Rahman’ı, gündüzün tamirinin de geceden geçtiğini unutmamalısın. Eşinin cinsiyetine ( kadınlığına/ erkekliğine) halel getirecek söz ve eylemlerden kaçınmalısın.

Zerre iyilik ve kötülüğün, bu dünyada karşılığının olmayacağını mı düşünürsün?

Hayatta her şey farkındalıkla güzeldir. En büyük farkındalık ise insanın kendini fark etmesidir. ‘Bana ne yapılırsa mutlu olurum’ diye kendine sormalı; bunu da öncelikle kendine yaparak öğrenmeli, eşine de öğretmeli ve buna sevinip sevinmediğine dikkat etmelisin.

Kalpden kalbe giden yolda, sevgi dillerini öğrenmeden mutlu edeceğini mi sanırsın?

Davranışlar gibi çaresizlik de öğrenilir. Asla çaresiz değilsin! Korkaklık da mutluluk da bulaşıcıdır. Korkakların gözlerine bakmamalı; mutlu olmayanlarla beraber olmamalısın. 

Ne yatağa ne de sofraya küs girmemelisin. Hiç kimse ikinci sıraya konulmak istemez. Aldatılan herkes bunun farkındadır. Eşine sevildiğini, biricik olduğunu devamlı hissettirmelisin.  

Aile olmak, iki bedenin birbirlerinin örtüsü olması demektir. Ayıbın, yasağın, utanmanın, çekinmenin, kin gütmenin, gurur yapmanın hâsılı bütün sınırların esnediği; özellerin, şifrelerin kalktığı bir ortamdır. 

Kapalı sır kutusu gibi olup muhabbet ortamları oluşturmazsan; anlaşılacağını mı sanırsın?

Kadın ve erkek olarak; iki ayrı bedene ve ayrı duygulara sahip olunduğunu, hayatına yön verenin de duyguların olduğunu devamlı hatırda tutmalısın. Eşinin duygularını asla göz ardı etmemeli; ‘söyledikten sonra ne anlamı var’ diyerek, söylemeden anlaşılmayı beklememelisin.

Ağlamayan bebeğe meme verilmeyeceği gibi derdini söylemeyenin derman bulamayacağını mı sanırsın?

Hata yaptığın zaman özür dilemesini bilmeli, her zaman aynı hataları da yapmamalısın. 

Sözlerine kanat takıp sevdiklerinin yüreğine uçurtmalı; üslubuna dikkat ederek nazikçe kendini ifade etmelisin. Zerafet eklenen her söylem kalpte yer eder. Kalbe giren her damla, derya olup mutluluğun resmi olarak önümüze çıkar.

Mutluluğun resmini yap desem; ne çizersin? 

Diğer yarın eşini çizdiğin gün, gerçekten mutlu olanlardan olduğunu bilmelisin...

Yazarın Diğer Yazıları