TÜM YAZILARI SON GÜNCELLEME: 26 Ağustos 2020 04:20
İnsan can, beden ve ruhtan oluşur. İnsanlığa geçiş yüklenen ruh iledir.
Ruh; insana yüklenen yazılım programı gibidir. Yazılım programı fıtrattır. İslam da fıtrat üzeredir.
Fıtrat; evrensel olan bütün doğruları içine alır. Allah'ın yaratan olduğunu yaratılan hiçbir insan inkar edemez.
Bilgisayara virüs bulaşma ihtimali üzerine güncellenmesi gerekir. Güncellemesinin yapılmadığı bilgisayarın virüs kapabilir.
Ruh; akıl, şuur, vicdan, irade ve fıtrattır.
Akıl; bilgi edinmeye yarayan bir güçtür. İnsan bu güç ile bilgi edinir ve uygulamaya geçer. Bu bilgileri devamlı uygulayan bedeni akıl bir kale gibi korur.
Akıl eden bir kalp faaliyet halindedir. Faaliyet alanını geniş tutan insan, şahit olacak bir çok olayları görür. Bu şahitlik şehadete iter.
Şehadet; Hayatın imana şahitliğidir. Hayatını imanına şahit kılanlar asla ölmezler. Şahit olmak; örnek olmak ve model olmakla olur.
Akıl, irade ve vicdan ruhun kaynağıdır. Ruhun sahip olması gereken en önemli donanımlarıdır. Bu donanımlardan mahrum olmak bağışıklık sisteminin çökmesidir.
Hayatın asla boşluk kabul etmediğinin farkında olanlar, böylesi bir boşluktan faydalananların çok olacaklarını da bilirler. Şuur sahibi olurlar.
Şuur; görünen ve bilinen manasındadır. Görünen ve bilinene karşı hangi güç durabilir?
Yapılan işin sonucunun düşünülmemesi, bakırın altın, kömürün elmas zannedilmesi gibidir. Zanlar çoğunlukla aldatıcı değil midir?
Kalıcılığı kesin olmayan dünya nimetlerinin, geleceği kesin olan ve borçluların borcunu ödeyip mükafatını göreceği günün olmayacağını zannetmek de böyledir. Ondan dolayı vicdandan gelen sese kulak verilmelidir.
Vicdan; İyiyi kötüden ayırabilen, kötülük yaptığı zaman üzülen, iyilik yaptığı zaman sevinen iç bendir. Bilginin kaynağıdır. Vicdan evet derse akıl onu yalanlamaz. Vicdan akıldan daima bir adım öndedir.
Vicdanın okeylemediğine aklın cevaz vermesi, aklın virüs kaptığının delilidir. Vicdanının sesini kesmeyenler bu sesi muhakkak duyar. Ondan dolayı vicdana ters düşen bir şey ile amel edilmez. Zira Hak Teala iç bene ilham etmektedir. İlgili ayet şu şekildedir:
“Sonra yaptığının kötü veya iyi olduğunu ilham edene yemin olsun ki Kendini geliştiren, umduğuna kavuşur.” ( Şems suresi: 91/8-9)
Bir şeyin yapılıp yapılmaması, yapılacaklar arasında seçim yapılması irade ile olur. Allah iradeli yarattığı insanın kendi iradesi ile kendisine yönelmesini bekler.
İrade sahibi olması sorumlu tutulmasının gereğidir. Allah Teala; dileyenin inanmasına dilemeyenin de inancını örtmesine izin vermiştir. Yaratan bu hakikati anlayacağımız bir dille şu şekilde ifade etmiştir.
“De ki "Bu doğrular Rabbinizdendir. İmanı tercih eden inanıp güvensin, görmezlikten gelmeyi tercih eden de kâfir olsun. Yanlış yapanlar için perdesi kendilerini kuşatacak bir ateş hazırladık. Yardım isterlerse onlara, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su verilir. Ne kötü içecektir o; ne kötü yerdir orası!” ( Kehf Suresi:18/ 26)
Hasılı kelam; insan başıboş bırakılmayacaktır.
Ves-selam