Gün geçmiyor ki bir dostumuzun bir arkadaşımızın boşanma haberini almayalım. Boşanma arttıkça artıyor. Hanımefendilerin ve beyefendilerin en çok duyduğumuz cümlelerden bir tanesi ‘’yoruldum’’.
İnsan yoruldu. Kadın yoruldu. Erkek yoruldu…
Betül şöyle diyordu: Eşim konuşmayı, hislerini, duygularını ifade etmeyi pek beceremeyen birisidir. Beş sene evli kaldık. Eşim çok sessizdi. Duygularını ifade etmez susardı. Ben ise konuşup onunla daha yakın olurum zannıyla üzerine gider, hatta bazen ona hakaret eder. Erkekliğine laf söylerdim. Maddi durumumuz iyiydi. Ama evlilik boyunca eşimle yaşadığım tüm tartışmalar onda çığ etkisi yaratmış. Hepsini biriktirmiş, hiç unutmamış. Şimdi bunaldığını, yorulduğunu, yapamadığını, depresyonda olduğunu söylüyor. Kocamı beş yılda yordum. Ve mahkemeye düştük.
Ayşenur ise şöyle dertleniyordu: ‘’Bazen insan çok yoruluyor, İşte böyle zamanlarda içinden bir ses konuşmaya başlıyor “Bak olmuyor. Bırak işte, bırakırsam rahatlarım, bırakayım, vazgeçeyim, ne olacak ki?” İçimdeki o ses konuştukça beni bırakmaya, vazgeçmeye ikna etmeye çalışıyordu.’’
Yorulmak insanlara evliliği bırakması için bir bahane oldu. Yoruldum diyenlere söylemek istediğim ilk cümle neden dinlenmiyorsun. Normal hayatta yorulan her insanının dinlendiğini tekrar hayata başladığını görürsünüz. Neden evlilik yorgunluğu dinlenme yerine boşanmaya evriliyor.?! Hayatın bir çözümü olarak her yorulan dinlemelidir. Evlilikte dinlenen evliliğini devam ettiremez mi?
İnsan zannediyor ki; evliliği bitirdiği zaman her şey güllük gülistanlık olacak, karşısına hiç engel çıkmayacak, hiç yorulmayacak. Hayır öyle değil işte. Asıl zorluk ondan sonra başlayacak. Uzun yıllar boşanan insanlarla uğraştım. Boşanmış kadınların ve boşanmış erkeklerin yıllar içerisinde nasıl pişman olduklarını bizzat müşahede edip gördüm. Çok boşanmışın Keşke boşanma yerine dinlenip yorgunluğu giderip sabırla metanetle aileyi devam ettirebilseydim dediğini çok açık bir şekilde gördüm.
O yüzden yorulduğunu söyleyen insanlara söylemek istediğim ikinci cümle sabrın ne zaman ortaya çıkacak? Evet Nisa Suresi 19. ayette ‘’onlarla güzel bir şekilde geçinin; zira onlar size itici gelse bile, hoşlanmadığınız bir şeyde Allah birçok hayır dilemiş olabilir.’’ Allah kitabında ‘Allah sabredenlerle beraberdir.’ buyurmakta ve yine ‘sabredenlere Müjde ver.’ ayetini yine Zümer 10. ayette ‘Şüphesiz ki sabredenlerin mükafatı sınırsızdır.’ ayetlerini hatırlatmak isterim. Sabrı kuşanın sabrın sonu selamettir.
Sabrın yanında aile ilişkilerinizin yorulmaması için birlikteliğinizi canlı bir çiçekmiş gibi düşünüp onu sürekli beslemeniz gerekir. Beslenen sevgi artarak çoğalır. Yorgunluğu arttıran sevgisizliktir. Karşılıklı övgü ve sevgi ile beslediğiniz eşinizin gönlü yorulmaz. Hangi olayı yaşarsa yaşasın hangi ağır yükü taşırsa taşısın sevgi dopingi ve övgü kaldıracı tüm yükleri hafifletir. asla yorulmazsınız.
Yorgunluğu getiren bir husus da iletişimin bozulması ve paylaşımın sona ermesidir. Bunun bir sebebi televizyon ve son zamanlarda telefonla aşırı bağlanılan sosyal medyadır. Teknoloji evliliği yoruyor diyebiliriz. Bu tür yorgunlukları dinlenmeye çevirmek için birlikte kaliteli zaman geçirmeye ve beraber yapabileceğiniz hobiler bulmaya çalışmak lazımdır. Haftanın bazı günlerinde komşu, arkadaş ve akraba ziyaretleri yaparak gönül ve zihin dünyanızı dinlendirin.
Sizi yoran evlilik bozulmuş demektir. Araba bozulunca bakıma götürür tamir edersiniz. Evliliğiniz bozulmuşsa hemen boşanmaya koşmayın. Bakıma sokun. Evliliğinize bakım yapın. Tamir olacaktır. Onarıcı ve bağışlayıcı olursanız. (Teğabun 14) yuvanız huzurhane olacaktır.
Unutmayalım ki kadının temel ihtiyacının arzu edilmek, erkeğin temel arzusunun ise ihtiyaç duyulmaktır. Yine Erkekler görmek, kadınlar ise duymak ister. Bayanlar güzel giyinin erkekler güzel söz söyleyin eşinize. Bu onları dinlendirecektir.
Eşimizi evlilik yorgunluğuna düşmemesi için, eleştiriler sen odaklı değil, ben odaklı olmalıdır. Örneğin ‘’bu evin hali nedir böyle sen ne dağınık bir kadınsın’’ yerine ‘’ev dağınık olunca kendimi kötü hissediyorum’’’ dersek onu yormaz çözüme odaklanmış oluruz.
‘’şöyle yapsak daha iyi olmaz mı?’’ böyle olsa daha iyi olmaz mı?’’ gibi öneri kalıpları yormadan bir karar vermeye götürür. Hayat arkadaşlığının yanı sıra ekip ve takım arkadaşlığı olan eşler, birbirinin hayırhahı olan çiftler evliliklerinde yorgunluk hissetmezler. Enerjileri bitmez.
Eşini yormamak için Ona değer verdiğini, sevdiğini, onun senin için çok önemli ve vazgeçilmez olduğunu hissettirmek zorundasın.
Yorulunca boşanma yerine dinlenen ve evliliğini tamir için sabırla mücadele edenlere selam olsun. Mutluluk zafer ve başarı onlarındır.
… Sabredip barışa yönelik ameller yapanlara, işte onlara bağışlanıp korunma ve bir büyük mükâfat vardır. Hûd/11
