Zincir marketler küçük esnafı ve vatandaşı canından bezdirdi!
Lütfü Caner
Türkiye’de yoğun olarak zincir marketler furyası 1990’lardan sonra aşladı. Daha önce her ne kadar Türkiye’de tek tük bazı isimler varsa da, asıl yoğunluk 1990’lardan sonra başladı.
Türkiye’de henüz küçük esnafı ve vatandaşları koruyacak bazı yasal ticari önlemler alınmamışken, yasal boşluklardan faydalanan bazı sermaye sahipleri büyük sanayi yatırımlara girip riske girmektense, küçük esnafın perakende küçük gıda, sebze ve meyve sektörüne göz dikerek devasa sermayelerle önce halka ucuzluk vaad ederek bakkalların kapanmasını sağladılar ve daha sonra piyasa da ki bütün küçük esnafın sattığı malları satmaya başladılar.
Bu gün Türkiye’de zaten Piyasayı 5 / 10 tane zincir marketler grubu ele geçirmişler, bir marketten içeri giriyorsunuz, süt, yumurta, zeytin, peynir, salam, sucuk, şeker, çay, ekmek, bakliyat, et, sebze, meyve, tekstil, nalburiye malzemeleri, eczanelerin sattığı kozmetik mamuller, elektronik aletler, elektrik malzemeleri, bisiklet, oyuncak, kırtasiye, yani kısacası, piyasadaki çeşitli küçük esnafın satıp geçimini sağlamaya çalıştığı ve vergisini vermeye çalıştığı ne kadar çeşit varsa; hepsini şu nadan ticari yasal boşluklardan faydalanan 5 / 10 zincir market gruplar, üreticiden çok çok ucuza aldıkları malları çok fahiş fiyatlarla satıp her gün sayılarına yeni bir market zinciri ekliyorlar.
Bu durum karşısında, Türkiye’de milyonlarca küçük esnaf her gün kara kara düşünüp, her gün bir bir kepenklerini kapatıyorlar.
Bu zincir marketler daha önce adeta küçük esnafa tuzak kurarak, ucuzluk sloganı ile işe başlayarak, bir iki ürünün fiyatlarını ucuz gösterip reklamlarla milleti kandırmayı başardılar.
Önce bütün bakkalları ve küçük perakende işletmelerin bir bir yok olmasını sağladılar. Ve daha sonra piyasaları ellerine geçirdikten sonra yaptıkları fahiş zamlarla milleti canından bezdirdikleri yetmiyormuş gibi, şimdi de Amerika Ankara Büyükelçisi ve Muhalefet liderleri ile her gün çeşitli toplantılar yaparak, siyasete müdahale etmeye hazırlanıyorlar bir grup zincir market sahipleri ve bazı sol tandanslı STK’lar...
Devletimizin Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum, devletimizin Başsavcıları’na sesleniyorum, Devletimizin hukuk mercilerine sesleniyorum ve yüce milletimize sesleniyorum: bu çok yüksek fahiş fiyatlarla yapılan asla bir ticaret değil, bu yapılan 2023 seçimleri öncesi milleti zamlarla canından bezdirip bir isyana teşvik etmenin ayak sesleridir.
Devletimiz ve Yüce milletimiz asla bu sinsi ve kalleş tuzağa düşmemelidir.
Türkiye’nin 2023 seçimleri son yüz yılın bitimine denk geldiği için, ABD ve Hıristiyan Batı ülkelerine göre asla ve asla bu seçimde Türkiye’nin başına Milli reflekslere sahip güçlü bir iktidarın ve güçlü bir liderin gelmemesi gerekiyor onlar göre.
Çünkü onlar; bu son yüz yılın sonunda Türkiye ile masaya oturduklarında, karşılarında milli reflekslere sahip güçlü bir lider ve güçlü bir iktidar değil, pasif zayıf edilgen ve onların her dediğine evet diyen zayıf bir lider ve zayif bir iktidar istiyorlar.
Çünkü milletimize ikinci bir LOZAN mağlubiyetini dayatmaları için, 2023 Haziran seçimlerinde mutlaka onların istediği bazı kişilerin iktidarda olması gerekiyor veya Türkiye’de mutlaka onların lehine olacak bir kargaşanın çıkması gerekiyor.
Çünkü 2023 Haziran seçimleri, ABD ve Avrupa devletleri için, Türkiye’nin Avrupa ile Ortadoğu ve Kafkaslar noktasında son 20 yılda her gün savunmada güçlenmesi asla ve asla onların işine gelmiyor ve son derece rahatsızdırlar.
Bir gazeteci olarak okurlarımdan ricam; bugün bu yazdıklarımın siyaset üstü bir duyarlılıkla dikkate alınıp, tüm siyasetçiler gelip geçer, fakat Allah korsun (VATANIMIZ) üzerinde kurgulanacak sinsi bir kumpasın mutlaka Milletçe fakında ve uyanık olmalıyız...!
Saygılarımla…
